Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası

Akademi Şeffaf Olmalı

Bir süredir kamuoyunu YÖDAK başkan ve üyelerinin diplomalarıyla ilgili tartışmalar meşgul etmektedir. Niyet okumaya çalışmak doğru değildir. Ancak bu tartışmaların akademinin şeffaf ve hesapverebilir bir yapıya kavuşturulması isteğinden doğmadığını anlamak da zor değildir.

Yükseköğretim alanına, ne yazık ki, akademik rekabet değil ticari rekabet egemendir. Kontrolsüz ve sınırsız üniversite açma ve faaliyet gösterme çabalarının arkasında olan motivasyon, maalesef araştırma ve eğitimde daha başarılı olmak değil, daha çok ticari kar elde etmektir. Yüksek öğretim alanı ciddi bir kalite ve standart denetiminden ve/veya teşviğinden uzak bir şekilde, akademik değil ticari rekabetin yaşandığı bir alana dönüşmüştür. Bu rekabetin olumsuz etkileri hem üniversiteleri hem de siyasetten belediyeciliğe ve medyaya her kesimi etkisi altına almaktadır.

Tüm bunların bilincinde olarak akademinin olabildiğince şeffaf olabilmesi önemlidir ve gereklidir. Şeffaflığın olmaması akademinin genelinin töhmet altında bırakılılmasına yol açmakta, toplumun akademisyenlere ve üniversitelere olan güvenini azaltmaktadır.

YÖDAK başkan ve üyelerinin diplomalarıyla ilgili bilgilerin kamuoyunun talebine rağmen paylaşılmaması özel hayatın gizliliğine dayandırılmaktadır.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında kamu üyelerinin, kamu kurumları tarafından tutulan bilgilere erişim hakkı da olduğu vurgulanmıştır. Buna ek olarak KKTC Bilgi Edinme Yasası, bir bilginin ne zaman verilmeyeceğini de tanımlamıştır. Bu tanımda kamu görevi yürüten akademisyenlerin diplomalarının gizli kalması gerektiği belirtilmemiştir. Yasada şu ifadeler yer almaktadır:  “Devlet bilgi ve haber almanın önündeki engelleri kaldırmanın yanı sıra, birey, devletin elinde bulunan bilgi ve belgelere ulaşmak istediğinde de, kural olarak buna engel olmamalı, buna mani olacak düzenlemelere yer vermemelidir. Başka bir ifadeyle devlet, bireylerin talep etmesi halinde, elinde olan bilgi ve belgeleri edinebilmelerini sağlayacak koşullar ve düzenlemeler yaratmalıdır. Zira, birey devletin elinde var olan her türlü bilgi ve belgeye ulaşabilmeli, devletin faaliyetlerinden haberdar olup, yapmış olduğu eylem ve işlemler ile söz konusu işlem ve eylemlerin neticesini bilmelidir ki yaşadığı devlet hakkında sağlıklı bir takım düşünce ve kanaatler oluşturabilsin.”

Hukuksal ve deontolojik, şeffaflık açısından kamusal bir görev yürüten kişinin görevi veya mesleğinin icrasını doğrudan ilgilendiren diplomasının gizlenmesi kişisel veriler kapsamında özel hayatın gizliliğine girmemektedir.  İnsan hayatını doğrudan etkileyen bir mesleğin veya yönetici seviyesindeki bir kamu görevinin icrası için gerekli yeterliliği diploma veya sertifikayla ispat etme, bu konuda bilgi talep eden herkesi bilgilendirme, böylece vatandaşların mesleğini veya görevini icra edenlerin yetkin olduğundan emin olmaları özel hayatın gizliliğine tecavüz değil, kamu yararınadır. Özellikle kamu yöneticisi konumundaki bir kişinin mesleği ve görevi için gerekli yeterliliği kamuoyunun bilmesi bir haktır. Bu hak ise sadece bir kaç kişiye yönelik değil aynı durumda olan herkese yönelik kullanılabilmelidir.

YÖDAK başkanı şu anda kamu üst düzey yöneticisi konumundadır ve Cumhurbaşkanı tarafından atanmaktadır, görev yeri YÖDAK’tır. YÖDAK üyeleri meclis tarafından seçilmektedir. Böylelikle hem cumhurbaşkanı, hem başbakan ve hem de meclis başkanının kamuoyuna açıklama yapması, YÖDAK üyelerinin yeterliliğine dair tüm şüpheleri gidermesi gerekmektedir. Bu onların yasal ve vicdani sorumluluğudur.

Buna ilaveten YÖDAK Başkan ve üyelerinin kendi haklarındaki tartışmalara fırsat vermeyerek, olabildiğince şeffaf davranmaları gerekmektedir. Üniversiteleri denetlemesi gereken kurumların denetlenmekten geri durmaları çağdaş bir yaklaşım değildir.

Bunlara ek olarak vurgulanmasında yarar gördüğümüz bir başka konu da üniversitelerin daha hesapverebilir, şeffaf, personelin yeterliliği konusunda daha açık olması gerekliliğidir. Personelin özgeçmişlerini detaylarıyla zaten yayınlayan kurumlar bu özgeçmişlerde beyan edilen eğitim durumları ile ilgili diplomaların ve/veya sertifikaların kamuoyunun bilgisine sunulmasını sağlayabilmelidir

Daha fazla bilginin sunulmasında yasal engeller varsa mutlaka gerekli değişiklikler hayata geçmelidir. Öğrencilerimizin, velilerin, medya ve sivil toplumun, halkın genelinin akademisyenlerin yetkin, yeterli, kalifiye olduklarına dair herhangi bir şüphesine yer vermeyecek önlemler ve adımlar atılmalıdır. Üniversitelerin bu konuda herhangi bir çekincesi olmamalı, aksine bilgiye ulaşmayı kolaylaştırıcı tüm adımları atmalıdır.

Cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, YÖDAK başkan ve üyelerini ve üniversiteleri şeffaf olmaya, tüm akademiye zarar veren tartışmalara son vermek için kamuoyunu zamanında ve yeterli bir şekiklde bilgilendirmeye davet ederiz.

DAÜ-SEN

 

Bunları da beğenebilirsin