Uzun yıllardır Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü, dünyaca tanınmış üniversitelerinin rektörleri Doğu Akdeniz Vakıf Yöneticiler Kurulu’na atanmaktaydı. Bunun itibar yanında bir başka amacı da üniversitemiz ile bu saygın üniversitelerin ortak program ve projelerinin daha kolay yürütülmesinin, akademik personel değişiminin, bilgi paylaşımının sağlanmasıdır.
KKTC Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’a yaptığı öneride geleneksel olarak Türkiye’den atanan iki makamın birine Türkiye Cumhuriyeti Eğitim Bakanı yardımcısının atanmasını istemektedir. Her şeyden önce bu teamüllere aykırıdır. Teamüller gerekçeye ve ihtiyaca dayanmaktaktadır, üniversitemizi güçlendirecek niteliktedir. Peki böyle bir atamanın amacı ve karşılayacağı ihtiyaç nedir? Bu atamanın siyasi bir müdahale olarak görülecek olması hem atananı, hem de kurumları müşkül duruma düşürecektir.
Atama müdahale midir? Evet, öyledir. Türkiye’nin, siyasi atama olan bir yöneticisinin kurumumuza yönetici olması üniversitemize katkı dışında bir siyasi beklentiyi akla getirmektedir. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir.
Atamaların akademik pozisyonlardan siyasi pozisyona kayması kendi kendini yönetebilme hedefine de aykırıdır. Bu adım kurumu ileriye değil geriye götürecektir. Üniversitelerin böyle tartışmalara çekilmesi çok ciddi bir hatadır. Toplumdaki siyasi ve psikolojik gerginliğin, ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı bir dönemde böylesi cepheleştirici adımlar olabildiğince zararlıdır.
İki ülke arasındaki ilişkilere zarar vermeden, konuya taraf kişilerin ve kurumların itibarı zedelenmeden söz konusu önerinin geri çekilmesini veya Cumhurbaşkanınca imzalanmamasını talep ediyoruz.
DAÜ-SEN