DAÜ-SEN Başkanı Doç. Dr. Ercan Hoşkara, asgari ücretle geçinen akademisyenlerin emeklerinin karşılığını alamamaları nedeniyle mesleklerini bıraktığını ifade etti. Hükümete ve Meclis’e seslenen Hoşkara, eğitim alanındaki kâr hırsının durdurulması için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı ve akademisyenlerin yaşadığı sorunların, eğitim kalitesini tehdit ettiğini dile getirdi.
Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Doç. Dr. Ercan Hoşkara, Kıbrıs Postası’na yaptığı açıklamada, asgari ücretle geçinen akademisyenlerin mesleklerini bırakmasının yarattığı mağduriyetlere dikkat çekti. Ercan Hoşkara, düşük maaşlar nedeniyle akademisyenlerin emeklerinin karşılığını alamadığını ve bu durumun yükseköğretimde ciddi sorunlara yol açarak nitelikli eğitimi olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, hükümet ve Meclis’in eğitim alanındaki kâr hırsını durduracak acil önlemler alması gerektiğini vurguladı.
Serbest piyasa koşullarının eğitim sistemini kâr odaklı bir yapıya dönüştürdüğünü ve bu durumun öğretim üyelerinin daha düşük maaş almasına sebep olduğunu ifade eden Hoşkara, daha ucuz eğitim sunarak daha fazla öğrenci çekme çabasının, sahte diplomaların artışına yol açtığını vurguladı ve nitelikli eğitimin azalmasına ve akademisyenlerin mesleklerini bırakmasına neden olduğunu belirtti.
“Üretimde yetersizlik, enflasyonu artırır ve dışa bağımlılık yaratır” diyen Hoşkara, serbest piyasa ekonomisinin yüksek kâr elde etme güdüsüyle eğitim alanını da bir araç haline dönüştürdüğünü söyledi. Hoşkara, eğitim sisteminin, daha çok öğrenci almak ve daha fazla kâr elde etmek için şekillendiğini belirtti ve bu durumu, öğretim üyelerine daha düşük maaş verilmesiyle ilişkilendirdi.
“BİR DOÇENTE ASGARİ ÜCRET VERDİĞİNİ İDDİA EDEN ÜNİVERSİTELERİN, KALİTELİ EĞİTİM VERDİĞİ DÜŞÜNÜLEBİLİR Mİ?”
Hoşkara, eğitimde yaşanan sorunların önüne geçmek için meslek odalarına üye olmanın zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Çalışanların da sendikaya üye olmasının yasal çerçevede zorunlu olmasının önemine dikkat çeken Hoşkara, maaşların bir standardının olması gerektiğini belirtti. “Bir doçente asgari ücret verdiğini iddia eden üniversitelerin, kaliteli eğitim verdiği düşünülebilir mi?” diyerek bu durumu büyük bir “sahtekarlık” olarak nitelendirdi.
Hoşkara, yükseköğretimde öğretim üyelerinin emeğinin karşılığını alamadığı sürece, niteliği olmayan üniversitelerin çökeceğini belirtti. “Kıbrıs üniversiteleri sahte diplomalarla ün saldı” ifadesini kullanan Hoşkara, rekabetin arttığı bu dönemde sadece fiyat düşürerek yükseköğretimde var olmanın mümkün olmadığını ifade etti. Yükseköğretimde profesör ve doçentlerin alacağı ücretin belirlenmesi gerektiğini ve bunun yasal bir çerçeveye oturtulması gerektiğini vurguladı.
“DEVLET, EĞİTİME OLAN DESTEĞİNİ ARTIRMALI”
Hoşkara, Yükseköğretim Yasası’nın düzenlenmesi gerektiğini, standartların getirilmesi için siyasi iradenin şart olduğunu söyledi. “Bunu tekrar tekrar vurgulamak gerekiyor” diyen Hoşkara, bu sorunların bir noktada krizler yaşanmadan çözülmesi umudunu dile getirdi. “Eğitim alanında nitelikli insan yetiştirmek, toplumu yönlendiren bir devletin varlığı için gereklidir” ifadelerini kullanan Hoşkara, devletin eğitime olan desteğini artırması gerektiğini ifade etti. Hoşkara son olarak, siyasetin bu konuyu toplumsal bir sorun olarak ele almadığını ve Meclis’in, hükümetin bu sorunu gündeminde yeterince yer tutmadığını belirtti, sorun derinleştikçe tepkilerin artacağını ve mevcut sorunların yüzeye çıkacağını söyledi.