Geçersiz Oyu Geçerli Sayarak Bu Kirlilik Temizlenmez!

Meclis Başkanı seçimleri Ulusal Birlik Partisi (UBP) tarafından yıllarca kazılan kuyuya yine UBP’nin düşmesiyle sonuçlandı. Nepotik ilişkilerin ister istemez etkin olabileceği toplumlarda kurumsal kimliklerin ve detaylı şekilde yazılmış kuralların ön planda olması şarttır.  Milletvekillerinin karma oyla seçilmesi vekillerin partiyi, örgütsel yapıyı, siyasal düşünceyi öncellememelerine ve daha çok kendi bireysel menfaatlerine odaklanan bir yapıyı yaratmıştır. Böylece milletvekilinin partiye şart koşacak, çekinmeden partisine şantaj yapacak durum yaratılmıştır.

Çağdaş toplum örgütlü toplumdur. Çağdaş bir siyaset, siyasi partilerin örgütlülüğünde olur. Ancak topluma sirayet eden bireysel kurtuluş fikri siyasi partileri de esir almış durumdadır. Bunun en ciddi kurbanı, bu sistemin yaratıcısı UBP olmuştur. Bazı UBP vekilleri partisinin meclisine, merkez yönetimine ve meclis grubunun iradesine karşı kendi şartlarını dikte ettirmeye çalışmaktadır. Bu ülkeye yapılan bir haksızlıktır. Başbakan ve UBP Başkanı bu krizi Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi ile samimi bir diyalog içinde çözebilirdi. Ancak ne yazık ki bu yol yerine inat, ‘ben yaptım oldu’ tavrı ve hukukun dahi çiğnendiği bir yol seçilmiştir.

Gerek UBP, gerekse hükümet partileri Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanının ikinci devre seçimlerinde sınıfta kalmıştır; parti içi, hükümet içi bireysel menfaat çatışmalarının esiri olmuşlardır. Yaşanan bu siyasi yozlaşmayı hukuk dışı yöntemlere başvurarak çözmek mümkün değildir. Geçersiz oyları geçerli ilan ederek yaşanan siyasi kirliliği temizlemek mümkün değildir.

Kamusal yatırımların neredeyse sıfıra yaklaştığı ülkemizde sosyal adaletsizlikler toplumda büyük yaralar açarken, hukukun üstünlüğünün meclis çatısı altında dahi yok sayılacağı bir noktaya gelmiş bulunmaktayız. Ortada ne sosyal bir devlet ne de hukuk devleti kalmıştır.

Siyasetin yaşadığı kirliliğin  ve yarattığı derin sorunların çözümü Hukuk dışı davranışlarda değil aksine Hukukun üstünlüğündedir; temizlerin hukuka, demokrasiye hep birlikte sahip çıkmasındadır. Aynı yolu tekar tekrar yürüyüp farklı yere varmak mümkün değildir.

DAÜ-SEN olarak, siyasi kirlilikten ve yozlaşmadan uzak duran tüm temiz milletvekillerini devletin temel ilkeleri olan demokrasiye, sosyal adalete ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya davet ederiz. Hukuk dışı yollara başvurmak yerine, Meclisi, bireysel menfaatleri peşinden koşanlardan ve siyaseti kirletenlerden arındırınız.

DAÜ-SEN