Demokrasilerde siyasi partiler arasında diyaloğun korunması son derece önemlidir. Özellikle iktidar partileri ile muhalefet partilerinin diyaloğu korumaları demokrasi, iyi yönetim ve toplumsal barış için çok önemlidir. İktidar partilerinin devletin gücünü kullanarak muhalif düşünceleri sindirmeye, aynılaştırmaya çalışması kabul edilemez. Böyle bir ortamda demokrasinin yaşaması, ülkenin çağdaş gelişim sağlaması mümkün değildir. Bu durum devletler arası ilişkilerde de aynıdır.
Kuzey Kıbrıs’ta son dönemde yaşanılan gelişmeler son derece üzücüdür. Türkiye yönetimi ile Kıbrıslı Türk muhalefetinin diyaloğu tümden kopmuştur. İki ülkenin kendi içlerinde ve kendi aralarındaki siyasi partiler arası diyalogsuzluk sürdürülebilir değildir. Bu sorunun çözümü için görev öncelikle iktidarda bulunan siyasi partilerindir. Son günlerde TDP ve CTP’nin 20 temmuzdaki meclis oturumuna katılmama kararı Ülke gündemine oturmuştur. Bu kararları desteklemek veya karşı çıkmak mümkündür, ancak Demokrasilerde yapılması gereken, CTP ve TDP’nin meclise girmeme kararına saygı gösterme ve buradan gerekli mesaji alarak demokrasiyi ve diyaloğu geliştirecek adımlar atmaktır. Yaşanan sorunları derinleştirmek, cepheleşmeyi artırmak yerine yapılması gereken her siyasi görüşe saygılı davranmak ve sağlıklı diyalog ortamını yeniden yaratmaktır. Demokrasilerde biat kültürünü reddetmek, çok sesliliği korumak esastır. Her siyasi düşünceyi aynı kalıba sokma çabası hem Kıbrıslı Türklere hem de Türkiye’ye zarar verir. Kıbrıslı Türklerin adamızda kök salması, demokrasinin gelişmesine bağlıdır. Buna destek olmak, saygı göstermek tüm siyasi partilerin, dost ve yoldaş devletlerin sorumluğudur. Yaşanan sorunları derinleştirmek ve büyüterek devam ettirmek akıl işi değildir.
Son günlerde Kuzey Kıbrıs muhalefet partileriyle Türkiye iktidarının yaşadığı sorunun aşılabilmesinin yegâne yolu karşılıklı saygı temelinde yeniden diyaloğun inşa edilmesidir.
DAÜ-SEN