Bir buçuk aydır hem meclis hem de hükümet hiç çalışmıyor. Ülkede çözüm bekleyen çok sayıda sorun olmasına karşın, tamamen anlamsız bir şekilde, bir buçuk aydır Meclis Başkanlık Divanı krizi yaşanıyor. DAÜ’de atılması gereken adımlar dahil, bir çok alanda adım atılamıyor. Tüm bu kaotik durum, ekonomik anlamda da sorunları büyüten ciddi ek maliyetler yaratmaya devam ediyor.
Hükümet, Meclis Başkanını tartışmasız ve açık bir şekilde seçeçek oya ulaşamadı. Geçersiz oyları geçerli saymaya çalışarak bu gerçeği değiştirmek mümkün olmadı ve olmayacak.
Meclisteki bu sorunun çözümü, ya mecliste istişare ile ya da erken seçimle gerçekleşebilir. Erken seçime başvurmadan, istişare ile uzlaşı yolu mutlaka denenmelidir. Bu konuda gecikmenin, ülkeye giderek artan bir zararı vardır.
Meclis Başkan ve Meclis Başkan Yardımcısının gerek Anayasada gerekse Meclis İç Tüzüğünde iktidar ve muhalefetin istişaresi ile ve ciddi bir çoğunlukla seçilmesi beklenmektedir. 5 tur seçim yapılmasının nedeni de budur. İstişare yapmak ve genel kabul gören bir uzlaşıya ulaşmak yerine, koşulları zorlamak, dayatma yapmak makul ve mantıklı bir yol değildir. Meclis Başkan Yardımcısını matematiksel olarak ana muhalefetin tek başına seçebilmesi mümkün değildir. Mutlaka hükümette yer alan parti milletvekillerinin de oy vermesi gerekmektedir. Öyle görünüyor ki, mevcut yapıda, sadece Hükümeti oluşturan partilerin milletvekillerinin oyu ile Meclis Başkanı seçmek de mümkün değildir. Zaten böyle bir çaba içine girmek ne gerekli ne de doğrudur. Doğru olan Anayasa ve Meclis İç Tüzüğünün ruhuna uygun olarak Meclis Başkan ve Meclis Başkan Yardımcısının, istişare ve uzlaşı ile eş zamanlı olarak seçilmesidir.
Meclis Başkanlık Divanı krizi ile Hükümet meselesi birbirine karıştırılmamalıdır. Meclis Başkanı ve Meclis Başkan Yardımcısını seçmek hükümetin kendi içinde yaşadığı sorunu çözmez. Bu sorunu hükümeti oluşturan partiler temiz siyaset ilkelerine uygun olarak ayrıca çözmeyi başarabilmelidir.
Ülkenin krizlere değil, çözümlere ihtiyacı vardır. Laf değil, iş yapanlara ihtiyacı vardır. Aylarca koltuk kavgası verecek bir hükümete değil, iş yapabilecek bir hükümete ihtiyacı vardır.
Bu çeçevede, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin istişare çağrısı çözüm için önemli bir adımdır. Bu adımın sonrasında, Sayın Ziya Öztürklerin bu sabah atmış olduğu adım ise son derece önemli ve anlamlıdır. Beklentimiz, ego çatışmalarından uzak durarak, öncelikle UBP ve CTP olmak üzere meclisteki tüm partilerin, Meclis Başkanlık Divanı krizini aşmayı başaracak istişare ve uzlaşıyı gerçekleştirmesidir.
DAÜ-SEN