Sevgili Meslektaşlar,
2022 yılını tamamladığımız bu günlerde geçirdiğimiz bir yılın özetini yapmak istiyoruz.
Dünyada ve bölgemizde, Avrupa’da savaşlar bu yıl azalmadı, tam tersi arttı. Demek ki 2023’te dünyada, bölgemizde ve ülkemizde barış için daha fazla mücadele etmeliyiz.
Bir yılda dünyada açlık ve açlıktan ölenlerin sayısı arttı. İnsanlığın gıdaya ve içme suyuna erişimi daraldı. Demek ki yeraltı ve yerüstü kaynaklarının daha adil ve kardeşçe paylaşılması için mücadelemizi artırmalıyız.
Petrol, gaz ve enerji şirketleri son bir yılda kârlarını artırırken insanlar Avrupa ve tüm dünyada akaryakıt, ısınma, gaz ve genel olarak enerjiye daha fazla para verdi, çoğu zaman evinde üşüdü, arabasına yakıt koyamadı. Demek ki sömürüye, karşı daha fazla mücadele etmeliyiz.
Bir yılda sağlıklı yaşanabilirliği ve doğrudan insanlığın geleceğini, gıda güvenliğini ve erişimini doğrudan etkileyen küresel çevre felaketleri devam etti. Demek ki daha fazla ağaç ekmeliyiz, çöplerimizi ayrıştırmalıyız, ekin alanlarını korumalıyız, çocuklarımıza ve öğrencilerimizi çevre bilincini aşılamalıyız, insan ve hayvan ve bitkiyle bir bütün tüm çevre için mücadelemizi artırmalıyız.
Bir yılda daha fazla kâr için ülkemizde ve tüm dünyada emeğin sömürüsü daha da arttı. Londra’dan İstanbul’a, Berlin’den Paris’e emekçiler grevlerde, eylemlerdeydiler. Demek ki emeğin hakkı, emekçilerin insanca yaşaması için yerel ve uluslararası dayanışmamızı artırmalıyız.
Pandeminin ortaya çıkardığı küresel kapitalist sistem krizinin ilk kurbanları kadınlar olmuştu. İlk kadınlar işten atıldı, ilk kadınların maaşları kesildi, ilk kadınların hakları yağmalandı. 2022’de emekçi kadınlara saldırı artarak devam etti. Demek ki gelecek yıl kadın ve erkek hep birlikte daha eşitlikçi, daha adil bir dünya, memleket, üniversite için mücadelemizi artıracağız.
Geçen bir yılda cinsel yönelim, siyasi tercih, ırkı ve dili, milliyeti ve dini için insanlara hakaret, ayrımcılık, tecrit, hapis ve idam, yasak ve sosyal linç azalmadı arttı. Demek ki her milletten ve dinden, her dili konuşan siyah ve beyaz, çekik gözlü ve badem gözlü, solcu ve sağcı, heteroseksüel veya lezbiyen, gey veya transseksüel tüm insanların kardeş, yoldaş, vatandaş olduğunu her yerde ve zamanda daha fazla söyleyeceğiz.
Üniversitemiz akademik olarak kalkınırken, kendi başarı formülünü ve doğru geleneklerini oluştururken mali kriz içerisine girmiştir. Bu ilk kriz ve belki de son kriz değildir. Geçmişte olduğu gibi yarın da bu sorunları birlikte aşacağız. Demek ki bu yıl sendikacı ve işçi, rektör ve dekan, bölüm başkanı ve memur, hoca ve müdür hep birlikte el ele verip sorunları çözeceğiz, yolumuza devam edeceğiz.
Değerli Meslektaşlarımız,
Geçen yıl sizlere Azerbaycan’ın büyük şairi Resül Rza’nın güzel dizeleriyle seslenmiştik. Bu yıl tüm hislerimize yine Rza tercüman olmuştur. Mutlu yıllar dileriz!
DAÜ-SEN
Men isteyirem: buludlar ağlasın uşaqlar ağlamasın; analı ya anasız.
Men isteyirem: güller açılsın, gülleler açılmasın, amanlı ya amansız.
Men isteyirem: qapılar qapansın soyuq olanda hava.
Gözler qapanmasın, sözler qapanmasın.
Men isteyirem: yanğınlar sönsün, ümidler sönmesin.
Meyveler deysin öz feslinde.
Üreklere söz deymesin.
Beherden budaqlar eyilsin.
İnsan başını eymesin, hecaletden ya gücsüzlükden.
Ahsın bulaqlar göz yaşı kimi, torpağın üzerinde.
Göz yaşı bulaq kimi ahmasın dünyanın heç bir yerinde.
Her şey insana bahsın. İnsan ele bahmasın.
Geceler ulduzlar oyaq olsun.
İnsanlar yatıb dincelsin; qüvvet toplasın sabahın heyirli işlerine.
Açsın gözlerini geleceyin ümidli seherine.
Men isteyirem: sevinc, seedet bol olsun.
Ürekden-üreye, ölkeden-ölkeye, açıq yol olsun.