Üniversiteye daha fazla zaman kaybettirmeyiniz!
Seçimin Önünü Açınız!
Değerli Meslektaşlar,
Gazeteler, Cumhuriyet Meclisi, siyasi partiler, ülke kamuoyu, Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu, sendikalarımız aylardır mali krizi konuşuyor. 2019 yılından beri gündemde olan Mali kriz ile ilgili rektörlük 3 yıllık görev süresinde hiç bir adım atmamıştır.
Rektörlükle mali kriz konusunu son kez resmi olarak Ocak ayı ortasında görüştük. Neredeyse 4 aydır tüm ülkece krizi konuşuyoruz. Ancak o kadar gerçeklikten kopmuş bir rektörlükle karşı karşıyayız ki, mali açıdan dibe vurmamıza rağmen, 4 ayda rektörlük bir çözüm paketi dahi hazırlayamadı. Eğitim Bakanı dahi bu konudaki şikayetini Meclis kürsüsünden dillendirmek zorunda kaldı.
En sonunda, Sayın Rektör hazırladığı ve “Temmuz 2023-Aralık 2024 Uygulanacak Ekonomik Plan” isimli çalışmayı Senato üyelerine ve sendikalara 6 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla iletmiştir. İlgili belgeyi ekte bilginize sunarız.
Sayın Rektörün 3 yıl önce göreve gelme nedeni, üniversitenin en önemli sorunları olarak nitelediği mali sorunları ve karar alma süreçlerindeki gecikmeleri gidermekti. Maalesef bu 3 yıllık dönemde, sözkonusu sorunlar giderilmek yerine katlanarak büyümüştür. Gelinen noktada, Rektör bu 3 yılda yapmadıklarının sadece bir kısmını yapabilmek vaadiyle 18 aylık dönemde çalışandan yaklaşık 20 milyon dolar borç istemektedir. Rektörlüğün planı, personelin maaşlarını kesme ve 2 yıl daha görevde kalabilme üzerine inşa edilmiştir. Rektörlük çalışması kapsamlı çözüm denemesi dahi değildir. Rektörlüğe ve planına güven yoktur. Personelin gelirlerini 6 ayda asgari %40 oranında düşürecek bu çalışma ciddiyetten uzaktır. 18 Aylık dönem sonunda maaş kesintilerini kaldırarak Üniversiteyi denk bütçeye bu planla ulaştırmak mümkün değildir. Rektörlük planında adına iç borçlanma denen maaş kesintilerinin geri ödenmesi ile ilgili herhangi bir hesap yoktur. Bu konu Sayın Rektörün görev süresi sonrasında, bilinmez bir tarihe havale edilmiştir.
Rektörlük planı bir yalnızlık beyanıdır. Durum bellidir: Rektörlüğün herhangi bir kesimle uzlaşısı, diyaloğu ve uzlaşmasının yolu da yoktur. Rektörlüğün bu yalnız durumu nedeniyle beklenen krize karşılık borçlanmaya dahi gidilememiştir.
Hükümet, tüm kesimlerin uzlaşısına tabi bir çözüm paketi olmadan Üniversitemizin borçlanmasına da izin vermemektedir. Yani Rektörün kendini ittiği çıkmaz durum Üniversitenin de kötü kaderi haline gelmiştir. Yakın bir süre içerisinde kredi faizlerinin ve döviz kurlarının ciddi anlamda yükselmesi beklenmektedir. Rektörün tavrı üniversitenin uygun dönemde, uygun koşullarda borçlanabilme imkanını da ortadan kaldırmıştır.
Artık Rektörden üniversitenin geleceğini kurtaracak kapsamlı bir çözüm planı beklemek, bu planına güvenmek, planını hayata geçireceğine inanmak gerçekçi değildir. Buna ek olarak rektöre destek ve güven tüm kesimlerde tükenmiştir.
Sayın Rektör Prof.Dr.Aykut Hocanın görev süresi içerisinde, önce sorunun merkezine, sonra ise çözümün engeline dönüşmüştür.
Sayın Rektöre çağrımızdır: Bu kırılan vazoyu yapıştırmak artık mümkün değildir. Bu konuda ısrarcı olmak anlamsızdır. Gelinen noktada, gerek Sizin gerekse herhangi bir rektörün çalışanın onayına başvurmadan içinde bulunduğumuz mali krizi çözmesi mümkün değildir. 3 yıllık dönemde dolar olarak bütçe açığını 6 katına çıkaran, kasadaki 15 milyon doları sıfırlayıp, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını yapamaz noktaya gelen bir yönetimi, sırf 2 yıl daha görevde kalabilsin diye yaklaşık 20 milyon dolar borçlandıracak ne bir banka ne de buna kefil olabilecek bir sendika veya hükümet vardır. Lütfen üniversiteye daha fazla zaman kaybettirmeyiniz, üniversitenin iyiliğini düşünüyorsanız seçimin önünü açınız. Bu tarihi sorumluluğunuzdur.
DAÜ-SEN