Sendikamız son bir yıldır üniversitemizin mali ve idari açıdan zorluklar yaşadığını gündeme getirerek önlem alınmasını talep etmektedir. 2018, 2019 ve 2020 bütçe açıklarına ve 2021 yılında kurumu bekleyen bütçe açığına bir de COVID-19’un yarattığı sorunlar eklenmiştir. Öğrenci sayısındaki radikal düşüşe ek olarak öğrencilerimizin harçları ödeyebilmeleri de zor hale gelecektir. Durum açık ve nettir: DAÜ tarihinin en büyük mali kriziyle karşı karşıyadır.
Tüm bunlar devam ederken Sendikamız, 1 yıl boyunca alınması gereken önlemleri yinelemeye devam etmiş, son krizle başa çıkabilmek için ise çok sayıda kısa, orta ve uzun vadeli önlem önerisi geliştirmiştir. Ancak üzülerek görmekteyiz ki Vakıf Yöneticiler Kurulu, durumun ciddiyetini anlamaktan çok uzak bir pozisyondadır.
Son 45 günde Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından alınmış hiçbir mali önlem yoktur. Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun, üniversitemizin tüm paydaşlarıyla birlikte önlemleri görüşmesi ve çok acil hayata geçirmesi gerekirken sürece izleyici rolünde yaklaşmaktadır. Bununla birlikte aynı duyarsızlık hükümette de gözlemlenmektedir. Eğitim Bakanı nerededir? Başbakan Ersin Tatar ile yardımcısı Kudret Özersay nerededir?
DAÜ’nün bütünlüklü ve acil çözüme ihtiyacı vardır. Sendikamız, her türlü fedakarlığa hazır taraf olarak Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun gözleri kapalı izleyici konumundan iş yapar konuma geçmesini, yazın veya yeni akademik yılın gelmesini beklemeden önlem almasını beklemektedir. Sendikamız, hükümetin aldığı maaş kesintilerinin DAÜ’nün yarınını kurtarmayacağı gibi bugün de kuruma zarar verdiği görüşündedir.
Önlem alınmadığı bir durumda DAÜ’yü büyük bir kriz beklemektedir. Bunun sorumlusu ise UBP-HP Hükümeti ve atadığı Vakıf Yöneticiler Kurulu olacaktır.
Sendikamız bugünden itibaren Hükümet, VYK ve Rektörlüğün gerekli mali önlemleri alması için her türlü demokratik hakkını kullanacağını kamuoyuna duyurur.
DAÜ-SEN