Değerli Senatörler,
Üniversite gittikçe büyüyen bir bütçe açığının ardından ciddi bir nakit krizinin tam başlangıcında bulunuyor. 2023 Mart ayından itibaren çalışanların sosyal sigorta primleri ve ihtiyat sandığı ödemeleri yapılamıyor. 2023 yılında başlayan bu nakit akışı krizi 2024 yılında katlanarak devam etmesi bekleniyor. Çalışanların temel özlük hakları tehlike altında. Dahası zamanında gerekli tüm tedbirleri almadıkça üniversitenin varlığını sürdürebilmesi zorlaşmaya başlıyor.
Mevcut durumun sorumlusu 3 yıldır önlem almayıp tali, günlük meseleleri çözmekle uğraşan, krizi yaratan yapıyla ilgili tek bir adım atmayan Rektörlüktür. Ancak sorun bununla da bitmiyor. Rektörlük ciddiye alınacak, üniversitenin bütçe açığını kapatacak bir çözüme de sahip değildir. Rektör daha önce açık bütçeyi onaylatırken dediği gibi yeniden “Öğrenci bulacağız” demektedir. Buna ek olarak da personelin maaşlarını %40 oranında azaltmayı önermektedir. Yani bir yandan yeniden bir plansızlık yaşanırken, diğer yandan yeniden yerine getirilmesi şüpheli sözler verilmektedir. Rektör 3 yıllık görev süresi içerisinde önce sorunun merkezi haline, sonra da çözümün engeli haline dönüşmüştür.
Rektörlük bir taraftan öğrenci bulacağız derken diğer taraftan ise öğrenci bulmak için herhangi ciddi bir adım atmamakta veya atamamaktadır. Rektörlük ne gelirleri artıracak ne de giderleri azaltacak ciddi bir adım atmaktadır. Uluslararası yaz okulu için yine herhangi ciddi bir çalışma yapılmamaktadır. Böyle devam etmesi durumunda, 2023-2024 güz dönemi öğrenci hedeflerini de tutturmak mümkün olmayacaktır.
Rektörlük “Çok öğrenci” hayali için kurtarıcı aramaktadır. Bu amaçla çeşitli kişilere 3 yıldır kendi sorumluluğunda tuttuğu tanıtımdan sorumlu rektör yardımcılığı teklif etmektedir. Ancak hiç kimse bu başarısız tablonun ortağı olmak istememektedir. Özetle Rektörlük herhangi bir adım atmadan ve atamadan olduğu yerde durmaktadır. Aylar çözüm üretmeden geçmekte ve mali kriz büyümektedir.
Rektörlük sorunları çözemedikçe, çözüm başka yerlerde başka yöntemlerle aranmaktadır. Bir taraftan VYK, danışmanlar aracılığı ile sorunları çözme arayışına girerken diğer yandan bazı ÜYK üyelerinin Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile Hükümeti ziyaret ettiğini öğrenmek bir başka ironik duruma işaret ediyor. Tüm gelişmeler DAÜ’nün iyi yönetilmediğini göstermektedir. DAÜ’de yönetim sorununu çözmeden mali krizin üstesinden gelmek mümkün olmayacaktır. Çare üniversite içinden çıkmalıdır. Kurum irade gösterebilmeli ve çözüm üretebilmelidir.
Değerli Senatörler,
Yasalarla size verilen yetkilerden biri de yürütmedekileri denetlemektir. Ne kadar yetkiniz varsa o kadar da sorumluluğunuz vardır. Üniversite elden kaymaktadır. Bu gidişatı değiştirecek yetki sizdedir ve tarihi sorumluluğunuz bu yetkiyi hemen şimdi kullanmaktır. Aksi halde yarından sonra yaşanacaklar çözümü başka yerde arayanlar, çözüm üretmeyenlerle birlikte sizin de hanenize yazılacaktır.
DAÜ-SEN