Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası

Basın Açıklaması

19 Milletvekilinin, Meclis’in federasyonun müzakerelerde bir çözüm modeli olmaktan çıktığına ilişkin karar almasına yönelik Cumhuriyet Meclisi Başkanlığına öneri sunması, seçimler için malzeme niyeti taşıyor olsa da, oldukça tehlikeli bir durum oluşturmaktadır.
Bu önergeyle;
1. Kıbrıs Türk toplumunun egemen ortağı olduğu bir Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarından vazgeçiliyor,
2. Kıbrıs’ta iki toplumun da bugüne kadar karşılıklı kabul ettiği ve BM tarafından da kayıt altına alınan uzlaşılar yok sayılıyor,
3. Lahey ve Kopenhag görüşme süreci devam ederken muz bahçelerinde dolaşıp Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tek yanlı AB üyesi olmasına sebep olmakla Kıbrıs Türk tarafına kaybettirilenler onaylanmış oluyor,
4. Çözüm karşıtı politikalarla Dünyadan soyutlanan suçlu gösterilen Kıbrıs Türk toplumu Annan Planındaki somut FEDERASYON çözümüne %65 EVET demiş ve ilk kez tüm dünyanın takdirini kazanmıştır. Bu barışçı duruşu, yanlış, ayrılıkçı politikalarla yıllardır dünyadan izole ettirilen Kıbrıs Türk toplumuna tutunma getirmiş, statükocuların, çözüm karşıtlarının bile sarıldığı bir durum yaratmıştır. Bireysel ve kurumsal olarak Dünya’ya Kıbrıs Türk toplumunu daha kolay anlatmış, yıllarca ÇÖZÜMSÜZLÜK damgası yemiş politikaların açtığı tahribatı düzeltmeye başlanmıştı. Bugün, bu önergeyle ve federasyon istemeyiz duruşuyla tek çözüm olan Federasyonu istemeyiz mesajı veriliyor. Kıbrıs Türk toplumu tamamen dünyadan izole ediliyor.
5. 1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti Anayasası ve 1983 KKTC Bağımsızlık Bildirgesi’ndeki Federal çözümü öngören maddeler görmezlikten geliniyor.
Bugün Kıbrıs Türk toplumunu haklı olduğu halde haksız duruma düşüren, YOKOLUŞA sürüklenen bir toplum haline getiren yanlış, ayrılıkçı politikaların yenisine imza atmak isteyenler Kıbrıslı Rumları, Kıbrıs’ın tek, AB üyesi devletinin sahibi yapanlardır. Bu anlayış milliyetçi bile değildir. Akıldan yoksun bir anlayıştır ve düpedüz ırkçı bir körlüktür. Kıbrıs Türk toplumuna bugüne kadar yapılmış en büyük kötülüktür. Kıbrıs Türk toplumunu EŞİT ORTAK olmaktan çıkarmaya çalışmak, rotası, dümeni olmayan gemide maceraya sürüklemek demektir. Barışçılığı, çözüme olan inancını tescillemiş olmasına, karşı tarafın da birçok şeyi kabul etmesini sağlamış olmasına rağmen, güçlü son politikasını da yok etmek demektir. Rum meclisinin görüşmelerle ilgili almış olduğu tek yanlı kararı tescilleyerek müzakere sürecinin baltalanmasına destek olmak demektir. Bu anlayış Kıbrıs’ta yaşanan trajedinin sorumlularının her iki tarafın ırkçı, şöven çevreleri olduğunu gösterdiği gibi, şövenistlerin dayanışma içinde olduklarını ispatlamaktadır.
Meclise sunulan bu önerge, Kıbrıs Türk toplumuna taşıdığı sonuçların defalarca görülmesine rağmen aynı yolda ısrar edenlerin ihaneti anlamını taşımaktadır ve asla kabul edilebilir değildir.
KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, DEV-İŞ, TÜRK-SEN, GÜÇ-SEN, EL-SEN, BASIN-SEN, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, TEL-SEN, HTKS, KŞK-SEN, EMEK-İŞ, GENEL-İŞ, PETROL-İŞ, MAĞUSA TÜRK GENEL-İŞ, CTP, HP, BKP, YKP, TKP-YG, TDP, BAĞIMSIZLIK YOLU, BARAKA, BORAN KÜLTÜR MERKEZİ, TABİPLER BİRLİĞİ, K.T. HAYVAN ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ, KTEZO, ARİF HASAN TAHSİN VAKFI, UNITE CYPRUS NOW, DKB

Bunları da beğenebilirsin