Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası

Akıl ve Hukuk Dışına Çıkan Tüzük Değişikliği Girişimine Karşı Ortak Mücadele

Değerli Meslektaşlar,

Bir yandan sosyal sigortalardan emeklilik hakkı kazanmış personelin özel statüde istihdamının gerçekleştirilmesi ve 65 yaşına kadar bu statüde çalışabilmesi için uğraş verirken, diğer yandan Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) ve Rektörlükten, tüm bu çalışmaları bertaraf edecek ve çalışanların güvenini ortadan kaldıracak bir girişime şahit olduk.

Rektörlük bugün senatoyu tek gündemle toplantıya çağırmıştır. Gündemde, 60 yaşını doldurmuş kişilerin üniversite ile iş ilişkisinin sona erdirilmesine dair bir tüzük değişikliği var. Bu girişim, akademinin gerçeklerinden uzak, tamamen akıl dışı ve hiçbir mali soruna çözüm getiremeyecek aksine yeni krizler yaratacak bir girişimdir. Akademik açıdan akıl dışı olan bu yaklaşımın, hukuksal anlamda da bir dayanağı yoktur.

Rektörlük ve VYK, emeklilik hakkı kazananlara yazı göndererek başvuru yapmalarını ve özel statüde 65 yaşına kadar çalışmalarını istemiştir. Tek bir çalışan dahi, Toplu İş Sözleşmesi’nde bu konuda değişiklik yapılmadan, emekli olmayı ve özel statüye geçmeyi kabul etmemiştir. VYK ve Rektörlüğün bu son adımı göstermiştir ki, Sendikamızın çağrısı ve çalışanların bu çağrıya uyması çok doğru olmuştur. O kadar doğru olmuştur ki, emeklilik hakkı bulunan Rektör dahi kendi emeklilik davetine uyup başvuru yapmamıştır.

Değerli meslektaşlar,

Senato gündemine getirilen öneri 4 Nisan 2024 tarihinde imzalanan Protokole ve Toplu İş Sözleşmesine aykırıdır. Toplu İş Sözleşmemiz devamlı statüde çalışmayı 65 yaşına kadar sürdürebilecek şekilde düzenlemiştir. Toplu İş Sözleşmesi, tüzüklerin üstündedir. Bu, çok sayıda mahkeme kararıyla sabittir. Buna rağmen tüzüğü değiştirerek üniversite ile iş ilişkisini 60 yaşında sonlandırmaya çalışmak, hukuksal açıdan da yeni bir kaosun habercisidir.

Mevzuat gereği bir tüzüğün hazırlanması için Senatomuzun en azından görüş vermesi gerekmektedir. Bu görüşün olumsuz olması dahi VYK’nın istediğini yapması için yeterlidir. Senatonun, VYK’nın başlattığı ve Rektörlüğün gündeme getirdiği bu akıl dışı yaklaşımın parçası olmamasını umut ediyoruz. Amaca yönelik gerçekçi bir çalışmanın, paydaşlarla birlikte yapılmasına imkan vermeyen, tutarsız, akıl dışı, oldu bittiler ve tehditlerle önerilerin senatoya getirilip değerlendirilmesi, mali ve akademik sorunları azaltmaz, aksine büyütür. Böylesine akıl dışı, gerekçesi ile içeriği bir birini tutmayan bir önerinin “aciliyet” iddiası ile 48 saatten az bir zaman dilimi içerisinde senato gündemine getirilmesi, ayrı bir ciddiyetsizliktir.

Rektörün akademik personelin en kıdemli ve mesleğinin doruğunda olanlara yönelik böylesi bir çaba içinde olması büyük bir üzüntü vesilesidir. Bununla birlikte Rektöre özel bir sözleşme sunulacağına dair duyumlar, üniversite kamuoyunu rahatsız etmektedir.

VYK ve Rektörlüğün bu tür kaos yaratacak yaklaşımları bir kenara koyup, 4 Nisan 2024 tarihinde imzalanan Protokole ve Toplu İş Sözleşmesine uygun olarak, öncelikle Toplu İş Sözleşmesi’nin özel statüyle ilgili ek maddesini herkesin güvenini sağlayacak şekilde imzalaması gerekmektedir.

Emekli olarak Özel Statüde devamlı personel olarak 65 yaşına kadar çalışacak olan akademik personelin bu geçişi, gönüllülük esasına göre Toplu İş Sözleşmesi kapsamında ve herkesin kişisel prim yatırımları açısından mağduriyet yaratmadan gerçekleştirmesi mümkündür. Hukuksal ve akademik sorun yaratmayacak, üniversiteyi yeni bir kaosa sürüklemeyecek yaklaşım budur.

Çalışanlara umut ve güven vermeyen bir yönetimin herhangi bir krizi çözmesi mümkün değildir. Dolayısıyla güveni ortadan kaldıracak yaklaşımlardan hızla uzaklaşılmalıdır.

Değerli Üyelerimiz,

Bir haftadır Üniversitemizin bütçesine daha fazla katkı yapılması için gece gündüz tüm paydaşlar uğraşıyoruz. Üniversitemize ayrılan her bir liranın arkasında tüm paydaşların ve özellikle Sendikamızın çalışmaları vardır. Sendikamız, üniversitemizin sigortasıdır. VYK ve Rektörlüğün tüzük değişikliği önerisine karşı her türlü Sendikal ve hukuki mücadeleyi vereceğiz. Bu girişimin bertaraf olması ve bir an önce akıl yoluna dönülmesi üniversitemizin geleceği açısından hayati öneme sahiptir. Büyük krizler akıl, kararlılık ve birliktelikle çözülür.

Samimiyetten uzak, akıl ve mantıktan yoksun, ne yaptığını bilmeyen bir yönetim anlayışı ile üniversiteyi krizden çıkarmak mümkün değildir.

DAÜ-SEN

Bunları da beğenebilirsin