Prof. Kızılyürek 1950’lerde Avrupa ülkeleri birleşmeye yönelirken Kıbrıs’ta etnik ayrımcılıklar başlamış olduğunu ve EOKA ve TMT’nin kurulduğunu belirtti. Milliyetciliğe karşı yurtsever bir yönelimi olduğunu belirten Kızılyürek, “bir ülkenin bütününü sevenler giderek insanlığı severler” dedi. Hem bir Avrupalı hem bir Kıbrıslı Türk olarak Avrupa Parlamentosu’nda yer almayı çok önemsediğini belirtti. Kendi adaylığını aşan boyutunu açıklayarak adaylığının Kıbrıslı Türklerin temsiline indirgenmemesi gerektiğini belirten Kızılyürek, Kıbrıslı Türklerin bu seçimlerde oy kullanmalarının çok önemli olduğuna işaret etti.
“Hem bana hem Kıbrıslı Türklere bu fırsatı veren ve konuyu gündeme taşıyan AKEL olmuştur” diyen kamuoyundaki soru ve endişelerin farkında olduğunu, Kuzey Kıbrıs halkının mağdur, içine kapalı ve endişeli bir toplum olduğunu not etti. Ben AP’de Kıbrıslı Türklere ayrılan iki sandalyeden birini almayacağım diyen Kızılyürek bu iki sandalyenin Kıbrıs’taki çözüme bağlı olduğunu belirtti. “Bu seçim Kıbrıslı Türklerin seçimi değil bir ulusun seçimi” dedi.
AP’nin devletlerin katılmadığı yurttaşların iradesini yansıtan organ olduğunu belirten Kuzılyürek, “oraya fikirler gidiyor devletin temsilcisi değilsiniz” dedi.
Avrupa yurttaşlığının Avrupa’yı bütün olarak gördüğüne ikamete dayalı yurttaşlık anlayışına dayalı olduğuna açıklık getiren Kızılyürek, “Kıbrıs devleti AP seçimlerine girerse kuzeyde yaşayan tüm AB vatandaşları aday olabilirler” dedi.
https://www.facebook.com/dausencyprus/videos/426147304826824/