Değerli Meslektaşlar,
Öncellikle, 2022-2023 Bahar Döneminin tüm üyelerimiz için üretken, başarılı ve sağlıkla geçmesini dileriz.
Maalesef, zor günler bir türlü geride kalmıyor. Biri bitmeden yeni üzücü olaylar ile karşı karşıya kalmaktayız. Pandemi, Rusya-Ukrayna Savaşı ardından ise Kahramanmaraş merkezli depreminin olumsuz ve acı etkilerini yaşamaktayız. Bildiğiniz üzere, 6 Şubat 2023 sabahında Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan deprem ülkemizi ve Mağusa’yı da en acı şekilde vurmuştur. Bir kez daha, depremde hayatını kaybadenlerin yakınlarına, sevenlerine ve tüm ülkemize, Türkiye ve Suriye’ye sabırlar dileriz. Hayatını yitirenleri unutmayacağız, unutturmayacağız, ailelerinin yürüttüğü yargı sürecinin destekçisi olacağız. Yattıkları yerde güller yeşersin.
Değerli Meslektaşlar,
Son 3 yılda sendikamız DAÜ Yönetimi ile 2 Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalamıştır. TİS ile oluşan düzene ve mevzuatlara DAÜ yönetiminin büyük oranda bağlı kaldığını ve bu anlamda sendikamız ile yönetim arasında karşılıklı saygıya ve anlayışa dayalı bir dönem yaşadığımızı belirtmek isteriz. Zaman zaman farklı düştüğümüz noktaları ise hukuksal yollar kullanarak çözmeye çalışıyoruz. Tüm bu süreçlerde yönetim ile olan diyalogumızda taraflar iyi niyetini hep korumuştur. DAÜ yönetiminin bir çok eleştirimize olumlu yanıt verdiğini ve bu yönde olumlu adımlar attığını da görmekteyiz.
Yukarıda anlattığımız olumlu tablonun yanında, 2019’dan beri üniversitemiz giderek kötüleşen bir mali yapı içerisindedir. Üniversitemizin yapısal sorunları ile ilgili maalesef son 3 yıldır hiç bir ciddi adım atılmamıştır. Bu yapısal sorunlar üniversitemizi dışsal olumsuz etkenlere karşı tamamen savunmasız noktaya getirmiştir.
Sorunlar bilinmesine ve bu sorunların çözümüne yönelik VYK kararları, Toplu İş Sözleşmeleri (TİS) olmasına karşın Rektörlük ne yazık ki bu sorunların çözümüyle ilgili gereken adımları atmamıştır. Kadro ve bütçe politikaları ile ilgili herhangi bir adım atılmamış, TİS’de yer alan performans yönetmeliğine yönelik sonuç alıcı bir noktaya gidilmemiştir. Yapısal sorunların çözümünde adım atmayan rektörlük, öğrenci gelirlerini artırmakta da başarısız olmuş, aksine her geçen dönem öğrenci gelirleri daha da azalmıştır.
Yeni dönem başlayalı iki hafta olmuş ve Rektörlüğün 2022-2023 Bahar Dönemi öğrenci gelirlerinde de hedeften çok uzak kaldığı görülmüştür. Üniversite tanıtımı ile ilgili yapılan ciddi eleştiriler maalesef bir kez daha haklı çıkmıştır. Rektörlük bir kez daha son umut gördüğü öğrenci geliri hedeflerine ulaşamamış, bunun yanında üniversitenin giderlerini gerek tasaruf gerekse verimlilik çalışmaları yaparak azaltmayı da başaramamıştır. 2019 yılı bütçesinde 30 milyon Türk Lirası öngörülen bütçe açığı 2023 yılı bütçesinde 410 milyon Türk Lirası olarak öngörülmüştür; ancak maalesef bugün itibarıyla bu açığın 550 milyonu aşacağı görülmektedir.
Ocak ayı sonunda sendikamızın yaptığı bir değerlendirme yazısında ‘Kendi hedeflerine bile ulaşamayan Rektörlüğün öğrenci sayısını artırma sözüne nasıl güvenebiliriz?’ diye sormuştuk. Maalesef bu endişemiz bir kez daha haklı çıkmıştır.
Üniversite derin bir ekonomik krizdeyken kendi tasarruf tedbirlerini bile ÜYK’dan geçiremeyen, yönetimini bu konuda ikna edemeyen, yöneticilerin makam ödeneğini kaldırmaya bile karar veremeyen Rektörlük, her dönem giderek artan bu ciddi mali sorunu artık nasıl aşacaktır?
Bu soru güncelliğini korumakla beraber cevap giderek netleşmektedir. Endişe ederek söylemeliyiz ki, bu durum, başarısızlığın tüm maliyetinin sadece çalışanlara kesildiği bir sonuca doğru gitmektedir. Endişeliyiz çünkü, verimlilik çalışmalarından ve tasarruftan kaçınan bu rektörlük verimsizliğin faturasını verimli çalışanlara ödetecek bir sürece girmiştir.
Sendikamız bu süreçte akılcı ve sorumlu davranmaya, yaşanan gelişmeler ile ilgili üyelerine bilgi aktarmaya, yetkililere uyarı yapmaya devam edecektir. Ancak gelinen bu aşamada yetkililerin, yani Üniversite Senatosu, Üniversite Yönetim Kurulu ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun da yetki ve sorumluluklarını kullanarak bu olumsuz mali tabloya çözüm olabilecek adımlar atması gerekmektedir. Bu sorun tüm Üniversitenin sorunudur. Yetkili olanlar, yetkileri oranında sorumluluklarını üstlenmeli, süreçleri daha fazla sessizlik içerisinde seyretmemelidir.
Değerli Meslektaşlar,
Üniversitenin, içinde olduğu bu olumsuz mali tablodan kurtulabilmesi, ancak tüm kademelerde daha fazla sorumluluk üstlenerek, kurumu sahiplenerek, yapısal sorunları kararlılıkla aşarak ve öğrenci gelirlerini artırarak mümkün olabilecektir. Verimlilik çalışmalarından kaçınan, konfor alanlarına dokunmayan, öğrenci gelirlerini artıramayan ve bu nedenle oluşan faturaları daha çok çalışan ve daha çok üretenlerin emeği üzerinden ödemeye çalışan bir anlayışın, üniversiteyi düzlüğe çıkarması maalesef mümkün olmayacaktır.
DAÜ-SEN