27 Temmuz Bilgilendirme

Değerli Meslektaşlar,

Uzun bir süredir Üniversitemizin mali krizde olduğunu söylüyoruz ve bu krize neden olan bozuklukların bütünlüklü olarak çözülmesi için uğraşıyoruz. Sorun hayat pahalılığının kısmen verilmemesi veya çalışanların üniversiteyi bir süreliğine borçlandırması değildir. Sorun ve tehlike şu ki maaş vermeye devam edebilecek bir kurumun kalmayacak olmasıdır. Üniversite mali olarak uçurumun kenarına getirilmiştir. Sorun bu noktaya gelmiş olmaktır.

Böyle bir krizi “hayat pahalılığı ver” diyerek çözemeyiz. Üniversitenin vergi borcu 1 milyarı geçmiştir. Vergi borcu nedeniyle yeni program açmanızın önünde yasal engel vardır. Emekli olan arkadaşlarımıza kıdem tazminatı ödeyecek para bulunmamaktadır. 13. maaş dahil yıllık ödenen toplam 13. maaşın 6  tanesi yoktur. Durum budur.

Ne yapmalıyız? Önce bu krize neden olan sorunları çözmeliyiz. Sonra da özellikle dar gelirliler olmak üzere personel maaşlarını azami koruyarak krizin atlatılması, üniversitenin düzlüğe çıkması için bir plan dahilinde ilerlemeliyiz. Yani üniversiteyi yaşatmalıyız, yaşarken de personelin zararını asgari ölçülerde tutmalı sonra da bunları telafi edebilmeliyiz. Başka bir çıkış yolu yoktur.

Bugün sabah DAÜ PER-SEN tarafından sizlere gönderilen elektronik postada, “DAÜ-SEN Başkanı’nın bir televizyon programında DAÜ PER-SEN’e yönelik ithamlarda bulunduğu ve/veya DAÜ PER-SEN’i popülizm yapmakla suçladığı” ifade edilmiştir.

Bilinmesini isteriz ki, gerek ilgili televizyon programında, gerekse bugüne kadar gelen süreçte, hem DAÜ-SEN Başkanı’nın hem de DAÜ-SEN yetkili organlarının DAÜ PER-SEN’e yönelik bir ithamı ve/veya suçlaması olmamıştır. DAÜ-SEN, üniversitenin ana ve güçlü unsurlarındandır. Kimseden çekinmeden sözünü söyler. Ancak derdimiz PER-SEN değildir. Bu nedenle de okulun böylesi kötü durumunda PER-SEN’i hedef almak zaten mantıklı değildir ve olamaz. Çünkü sorunun kaynağı PER-SEN değildir. Üniversitenin bugün içinde bulunduğu büyük krizin sorumlusu başarısız DAÜ yönetimidir. Bu başarısızlıkla bugünü kaybetmiş bulunmaktayız, yapabileceğimiz geleceği kurtarmak için daha fazla gecikmeden doğru adımlar atmaktır. Bu adımları atarken de sendikaların kavgası değil dayanışması gereklidir.

DAÜ-SEN’in süreçteki tüm çabası iyi ve güçlü bir yönetimle üniversitenin içinde bulunduğu mali krizi, hükümetin ve çalışanların desteği ile kısa sürede aşabilmek ve üniversiteyi  bir devlet üniversitesi olarak yaşatabilmek içindir.

DAÜ-SEN