TCEP Basın Açıklaması
Kıbrıs’ın kuzeyindeki yönetimin, henüz barış koşulları yerleşmediği için dünyadan kopuk olduğunu söylemek mümkün. Fakat bu durum, özellikle kadın haklarında yaşanan genel sorunların burada da var olmadığını göstermez. Eşitlik, adalet ve özgürlüğü hiçe sayan ataerkil sistem, sağ ideolojinin yükselmesi ile birlikte çok daha güçlü hale gelmiştir. Muhafazakârlık ve yobazlık başta olmak üzere, ekonomik anlamda yaşanan çıkmaz, ilk ve öncelikle kadınların haklarını hedef alıyor. Biz bu sorunları kendi ülkemizde de yaşıyoruz. Bir süredir memleket gündemini meşgul eden faşist ve yobaz unsurlar, toplumsal algının şekillenmesine yardımcı olan eğitim alanında Hala Sultan İlahiyat Koleji vasıtası ile ve özellikle camilerin bahçelerine çocuk parkları inşa ederek, baskıcı dini öğrenimi gelecek nesillere aktarmaya devam ediyor. Kamuoyuna da yansıyan gerçeklerken hareket edildiği zaman, bir vakıf okulu olmasına rağmen devletin söz konusu okulu gerçek anlamda denetleyemiyor oluşu, zihniyetin ne gibi bir tehlike altında olduğunu ortaya koyuyor. Diğer yandan cinsiyetler arasındaki eşitsizlikle mücadele etmek adına önemli araçlardan biri olan TOCED (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi) bütçesinin, UBP – DP hükümeti döneminde düzenlenen şekli ve CTP – HP – DP ve TDP hükümeti tarafından komiteye aktarılan 2018 yılı mali bütçesinde 8.714 gibi bir rakamla anılması da, erkek egemen duruşun en bariz örneğidir. Görüleceği üzere gerek politik gerekse ekonomik veriler, kadınların toplumsal anlamda eşitliğini ve özgürlüğünü sağlamaktan çok uzaktır. Bu noktada Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu olarak, haklarımıza sahip çıktığımızı ve devleti yönettiğini iddia edenlerden taleplerimiz olduğunu bildiririz.
*2014 yılında yasası geçirilen; özellikle 2011 yılında Meclis’te kabul edilen İstanbul Sözleşmesini baz alan, bakanlıklar arasındaki koordinasyonu ve cinsiyetler arasındaki eşitsizlikten oluşan hak ihlâlleri ile etkin şekilde mücadele edilmesini sağlayacak TOCED en kısa zamanda faaliyete geçirilmeli.
* Ev İçi Şiddetle mücadele imkânı verecek özel bir yasa hazırlanmalı.
* Adli yardım müessesesi yasal mevzuata dahil edilmeli.
*Ülkedeki seks köleliği temelinde yaşanan kadın ticaretinin önüne geçecek yasal ve kurumsal düzenlemeler yaratılmalı. Aynı konuda gece kulüpleri dışında yaşanan ve daha da yok sayılan sorunları ortadan kaldırıcı siyasetler geliştirilmeli.
* İnsan ticareti ve kadın ticaretinin cezalandırılmasına yönelik Fasıl 154 Ceza Yasasında düzenlemeye gidilmeli.
* Kadın emeğinin kooperatifleşmesinin önünü açacak ve onu destekleyecek açılımlar en kısa sürede hayata geçirilmeli.
* Mültecilik statüsünün kabul edilmesi için yasal değişiklikler yapılmalı ve özellikle mülteci kadın ve çocukların yaşadığı hak ihlâllerinin önüne geçici önlemler alınmalıdır.
*Kadınların karar alma mekanizmalarında daha etkin bir şekilde temsil edilmesi sağlanmalı, siyasi partiler yasasında yapılan %30 cinsiyet kotası iyileştirmesi, daha ileriye taşınmalıdır.
*Cinsiyetler arasındaki eşitliği ve insan haklarını gözeten ders kitaplar hazırlanıp, zorunlu ders olarak müfredata dâhil edilmelidir.
* Toplumlararası barışı sağlamak adına, iki toplum lideri arasında çıkmaza giren Kıbrıs Sorunu görüşmeleri en kısa zamanda yeniden başlatılmalıdır. Bu ülke, daha fazla çatışma diline ve şiddete mahkûm bırakılmamalıdır.